Prijevod od "şey bilmem" na Hrvatski


Kako koristiti "şey bilmem" u rečenici:

Bu komik, müzik hakkında hiçbir şey bilmem.
Čudno. Jer ništa ne znam o glazbi.
Gazeteler hakkında çok şey bilmem. Ama bir kişiden... alıntı yapıldığı zaman, adını doğru söylemek önemlidir diye düşünürüm.
Ne znam mnogo o novinarstvu, ali uvijek sam mislio da su citati veoma važni.
Ben hiç bir şey bilmem... senin de dediğin gibi.
Dobro kažete, doista ništa ne znam.
Ben fazla bir şey bilmem ama bence Amerika'nın en iyi gençlerinden bazıları bu savaşa katıldı.
Ne znam baš mnogo, ali mislim da su u tom ratu bili najbolji američki mladići.
Ama düşünmeden önce, bir şey bilmem lazım.
AIi prije nego i razmisIim o tome, nešto moram znati.
Aileler hakkında pek bir şey bilmem ama bu aile, dünyanın en iyi ailesi olmalı.
Ja ne znam mnogo o obiteIjima. AIi ovo mora da je najboIja obiteIj na svijetu.
Ben bilgisayarlar hakkında hiçbir şey bilmem.
Ja ne znam ništa o racunalima.
Batı yakasında yoksa, hiç bir şey bilmem ben.
AKO NIJE NA WESTSIDEU, NEMAM POJMA NI O ČEMU.
Bir internet sayfam yok ve bu konuda pek de fazla şey bilmem.
Nemam stranicu tako da o tome puno ne znam.
Çok şey bilmem, ama iğneyi iyi kullanırım.
Ne razumijem se puno, ali sam dobra sa iglom.
Lüks arabalar ve lüks lokantalar hakkında hiçbir şey bilmem.
Ne znam ništa o otmjenim autima i otmjenim restoranima.
Eh, inekler hakkında çok şey bilmem ama bence kazanan belli!
Ne znam mnogo o kravama, ali rekao bih da imamo pobjednika.
Kimseye söyleme ama, arabalar hakkında çok şey bilmem.
Nemoj nikom da kažeš, ali ja se ne razumem mnogo u kola.
Hayır, belli ki seninle ilgili daha çok şey bilmem gerek.
Ne, očigledno je da te moram bolje upoznati.
Evlilik hakkında pek bir şey bilmem ama o kadar da kötü bir şeymiş gibi gelmiyor bana.
Pa, ne znam puno o braku, ali mi se ne čini tako potpuno lošim.
Şey, bilmem ki, mesela şey yaparlar...
I... Pa ne znam, rade pseće stvari, kao na primjer...
Diğer şeyler konusunda işe yarar bir şey bilmem.
Nikad nisam znao ništa drugo raditi.
Bak ilişkiler hakkında pek bir şey bilmem.
Slušaj. Ne razumijem se u veze.
Güzel bir dergi gibi duruyor ama odunlar hakkında pek bir şey bilmem ben.
Lijepo, ali ja ne znam puno o drveću.
Öcüler hakkında hiçbir şey bilmem, burada saklanacak bir şey yok.
To neznam. Ne postoji ništa za igru okolo.
Ve bu amaçla, onun hakkında daha fazla şey bilmem gerektiğini düşünüyorum.
I zbog toga, osjećam da moram da saznam mnogo više o njoj, nego što znam.
Vajinalar hakkında ciddi ciddi bu kadar az şey bilmem çok ilginç.
Nevjerojatno koliko malo znam o vaginama.
Bebek periler hakkında hiçbir şey bilmem!
Ne znam ni vraga o vilenjačkim bebama!
Onu tanırım ama hakkında hiçbir şey bilmem.
Znam tog tipa, ali, ono, nemam živog pojma o njemu.
Duyduğuma göre, babam Blaire Watson'la yatıyormuş ve babam hakkında daha çok şey bilmem gerek çünkü babamı pek tanımıyordum.
Čujem da je tata spavao s Blaire Watson. Moram znati više o tati jer mislim da ga nisam zapravo poznavala.
Pompalar hakkında da hiçbir şey bilmem.
Isto tako, ja ne znam ništa o pumpi.
Ben kapüşonlar, maskeler ya da insan silahlar, veya tüm bunlar hakkında bir şey bilmem ama seni tanıyorum.
Ne znam ništa o kapuljačama i maske ili ljudskih oružja ili bilo to. Ali ja vas poznajem.
Eğlence sektörüne dair bir şey bilmem ben. Yani iyi para verecek bir işi reddedip, birikimlerini yakmak istiyorsan kendi bileceğin iş.
Ne znam ništa o showbiznisu, pa ako misliš da je razumno odbiti plaćen posao i trošiti ušteđevinu, pretpostavljam da znaš što radiš.
Güzel, dâhiler hakkında pek bir şey bilmem ama biri sır sakladığında anlarım.
Da. Dobro. Možda ne znam toliko genijima, ali znam kad netko skriva tajne.
Babalarla ilgili pek bir şey bilmem ben.
Sam Don l', znam ništa o tate.
Bildiğim şey bilmem gereken her şeyi iki gözümle gördüğüm.
Ono što znam, je... da sam sve što trebam znati, vidio svojim vlastititm očima.
Doctor Who hakkında pek bir şey bilmem ama bunu ön kapına koysan içini açınca bütün dairen TARDIS'in içindeymiş gibi olurdu.
Kada bi ovo stavio na ulazna vrata i otvorio stražnji dio, bilo bi kao da je cijeli tvoj stan unutrašnjost TARDIS-a.
Tekrar söylüyorum, Doctor Who hakkında pek bir şey bilmem.
Ali ne razumijem se previše u seriju Doktor Who.
Bu konuda hiç bir şey bilmem.
Ne bih znao ništa o tome.
Hikayeye başlamadan önce senin hakkında daha fazla şey bilmem gerekiyor.
Prije... prije nego počnemo s pričom, moram znati nešto više o vama.
Kadınlar hakkında pek bir şey bilmem ama onları kızdırdığım zaman anlarım.
Ne znam mnogo o ženama, ali znam kada sam ih uznemirio.
Ama yerel Kenya siyaseti hakkında memleketimin siyasetinden daha fazla şey bilmem bana tuhaf geldi.
Ali, bilo mi je čudno bolje poznavati lokalnu politiku Kenije, nego politiku svog rodnog grada.
5.3041868209839s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?